Dünya sağlık örgütleri, yararları nedeniyle günlük C vitamini oranlarının artırılamasını tartışıyor. C vitamininin, kansere, strese, yaşlanmaya karşı etkilerinin saptanması özellikle kent yaşamındaki önemini artıyor.
Kaynak : BİA Haber Merkezi 21/02/2003
BİA (İstanbul) - Kış aylarının popüler vitamini olan C vitamininin önemi, dünya sağlık örgütlerince bir kez daha tescilleniyor. Özellikle kansere karşı etkisinin keşfedilmesi ve fazla alınmasının yan etkilerinin az olması, C vitamininin önemini arttırıyor. Bir de C vitamini, gribe ve soğuk algınlığına yol açan virüslerin mukozaya yapışmasını ve çoğalmasını önlediği ve vücut direncini artırdığı için özellikle kış aylarında daha da önem kazanıyor.
Strese, yorgunluğa ve sigaranın yarattığı olumsuzluklara karşı etkileri de saptandığından, özellikle kent yaşamındaki önemi artıyor.
C vitamini, yaşlanma sırasındaki dejenerasyondan korunma sağladığı düşünülen antioksidan özelliği nedeniyle de popüler olmaya başladı.
Hem C vitamini içeren sebze ve meyvelerin bolluğu, hem de C vitaminine olan ihtiyaç nedeniyle, C vitamini, adeta kış aylarının vitamini.
Yararları
Aslında C vitamininin soğuk algınlığından koruyucu etkisi kanıtlanamamakla birlikte, soğuk algınlığı geçiren kişilerde hastalık süresini kısalttığı ve semptomların ciddiyetini azalttığı biliniyor. Çünkü C vitamini, vücuda giren virüslerin hareketliliğini azaltıyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor.
A, B, E vitaminlerinin, demir ve kalsiyumun vücutta daha iyi kullanılmalarını sağlıyor.
Kılcal damar yapısını kuvvetlendiriyor.
Koroner kalp hastalığı oluşum riskini azaltıyor.
C vitaminin kansere karşı da en etkin maddelerden biri olduğu saptandı.
Yaraların kapanmasını sağlayan enzimlerin oluşumunda etkili.
Gözleri, güneşe ve güçlü ışıklara karşı koruyarak katarakt oluşumunu engelliyor.
Kemiklerde, dişlerde, diş etlerinde, ligamentler ve kan damarlarındaki vücut hücrelerinin büyümesine ve sağlığını korumasına yardımcı oluyor.
Vücudun strese yanıt vermesine yardımcı oluyor.
Vücuttaki bazı hormonların işleyişinde görev yapıyor.
Kolesterol düzeyini dengeliyor.
C vitamininin, bazı hastalıklardan ve yaşlanma sırasındaki dejenerasyondan korunma sağladığı düşünülen antioksidan özelliği var.
Ne kadar?
Ulusal Bilim Akademisi Gıda ve Beslenme Kurulu (Food and Nutrition Board of the National Academy of Science) C vitamini alımıyla ilgili günümüzdeki önerilerini gözden geçiriyor. Ulusal Sağlık Enstitüleri'ndeki (National Institutes of Health) uzmanlar, önerilen C vitamini miktarının günde 60-75 mg'dan 100-200 mg'a artırılması gerektiğini düşünüyor.
Hamilelerin, sporcularun ve sigara içenlerin C vitamini ihtiyacı daha fazla.
C vitamini alındıktan en az iki saat sonra ince bağırsak tarafından emiliyor. Günlük tüketim miktarı 100 mg ile 150 mg arasında olduğunda vücut tarafından yüzde 75'i emilirken alınan miktar 1000 mg çıktığında sadece yüzde 50 kadarı emiliyor. Yani halk deyimiyle fazlasını vücut atıyor.
Doğal yolla alınan C vitamini emilimi saf olarak alınan vitaminden daha fazla.
Yetersizliği
C vitamini yetersizliği enfeksiyonlara karşı direncin azalması, iştah azalması, yaraların iyileşmesinde gecikme, diş eti şişmesi ve kanaması, kansızlık, yorgunluk, eklemlerde şişmelere neden olur. C vitamini eksikliğinin en uç belirtisi kemiklerde kırılmalarla belirlenen skorbüt hastalığıdır.
Ayrıca depresyon, yüksek tansiyon, eklem iltihabı, ülser, damar sorunları, alerji ve safra kesesi taşları bir çok sağlık sorununun C Vitamini ile ilişkili olduğu düşünülüyor.
Vücuttaki C vitamini eksikliği, yorgunluk, kansızlık, ateş, diş ve dişeti rahatsızlıkları, yaraların kapanmasında gecikme ve enfeksiyonlara karşı direncin azalması şeklinde kendisini gösterir.
Nelerde var?
En önemli C vitamini depolarından birisi kuşburnu. Bütün turunçgillerde, maydanoz, asma yaprağı, çilek, domates, karpuz, kırmızı dolmalık biber, brokoli ,karnabahar, havuç, roka, tere, kuru soğan, ıspanak ve lahanada bol miktarda bulunuyor. Yani özellikle kış ayları C vitamini alabileceğimiz zenginliğe sahip.
Nasıl almalı?
Diğer vitaminlerle kıyaslandığında daha dayanıksız olduğu bilinen C vitamini ve bunu içeren gıdalar, bekletilmeden kısa süre içerisinde tüketilmeli.
Bu yüzden pişirme ve saklama yöntemlerine de dikkat etmek şart. Sebzeler çok az suda ve kısa sürede pişirilmeli. C vitamini havanın oksijeniyle birleştiğinde oksidasyona uğradığı için, sebze ve meyveleri bıçakla kestikten hemen sonra tüketilmek gerekiyor. Sebze ve meyveleri sıcak yer yerine buzdolabında saklamak daha uygun. Kurutulmuş sebze ve meyvelerde C vitamini kaybı çok olduğundan C vitamini için tazesini tercih etmeli. Örneğin kayısı C vitamini içerir ama kuru kayısının bu özelliği yoktur.
Çok sayıda meyve ve sebzeden doğal yollarla alabileceğimiz C vitamini, tabletlere tercih edilmeli.
C vitamininden zengin besinleri dengeli biçimde tüketmek, yeterli miktarda C vitamini almanın en iyi yolu.
Fazlalığı
C vitamini vücutta depolanmadığı ve idrarla atıldığı için, fazlası az sorun oluyor. Ciddi yan etkileri pek yok. Çok fazla alındığında bulantı ve ishale neden oluyor. Ayrıca karın ağrısı, idrarda yanma, deride hassasiyet görülebilir.C vitamini yüksek dozda tüketildiğinde B vitaminini azaltıyor, bu nedenle kimi toksik etki yapan vücutlarda böbrek taşı oluşmasına neden oluyor.
.....
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home